İmamoğlu: "İstanbul Sanat Müzesi, İBB'nin ilk sanat müzesi olacak"

 

İSTANBUL (İGFA)- İBB’nin kentin kültür mekânlarını kent sakinlerine kazandırma çalışmaları kapsamında ,Türkiye’nin ilk baskı müzesi İMOGA’nın İBB’ye yaptığı bağışın parçası baskı sanatı eserlerinden özel bir seçkiyle hazırlanan “Birlikte” sergisi ile ilk defa Müze Gazhane’de İstanbullularla buluştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen açılışa, kültür sanat camiasının önde gelen isimleri, İBB bürokratları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Serginin açılış konuşmasını İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat yaptı. Kentin kültür sanat faaliyetlerinden ötürü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ederin Polat, daha sonra sözü Ressam Süleyman Saim Tekcan’a bıraktı. Tekcan, “Bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanım, Sayın Ekrem kardeşimin böyle bir başlangıçla İstanbul'a bir müze kazandırılması düşüncesi tarih olacak bir olaydır diye düşünüyorum. Biz karınca kararınca bir sanat eğitimcisi olarak, bir atölye sahibi olarak Türk sanatının en büyük isimleriyle bir arada yaşama şansı bulmuş, 82 yaşında olan bir sanatçıyım. Ne kadar yaşarım bilmiyorum ama bugünü yaşamış olmaktan mutluluk duyuyorum. Çok mutluyum ki, İstanbul büyük bir sergiye büyük bir müzeye kavuşacak” şeklinde konuştu.

“ŞEHRİN ARKA MAHALLELERİNE, ŞEHRİN SANAT İZLERİNİ TAŞIMAYA GAYRET ETTİK”

Ardından sözü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aldı. İstanbul’un kültür sanat faaliyetleriyle yakın çevresine ve dünyaya moral olduğunu belirten İmamoğlu, “Son zamanlarda özellikle kültür, sanat alanlarının şehrimizde daraldığını biliyoruz ve bizi üzüyordu. Bu anlamda kültür sanatın kentin belli merkezlerinde toplanmasını ve yoğunlaşarak ticarete, tüketime sunulmasını şehrin en önemli kültürel altyapı sorunlarından birisi olduğunun tespitini yapmıştık. Bu nedenle her yaştan, her kesimden insanın ulaşabileceği sanatla bir arada olabileceği, etkileşim içerisinde olabileceği çok fazla unsuru, alanı, etkinliği İstanbul’a kazandırmanın önemli bir sorumluluğumuz olduğunun farkına vardık. Çünkü bu şehirde daha adil, daha demokratik, sürdürülebilir bir kent zeminine kavuşmamızda kamusallaşmış bir kültür sanat yaşamının da çok önemli bir unsur olduğunu çok iyi biliyorduk. Göreve geldiğimiz günden bugüne şehir parklarında, meydanlarında, sokaklarında, kültür sanat etkinliklerini var etmeye çalıştık. Bununla yetinmedik. ‘Şehrin arka mahallesi’ diye tanımlanan birçok noktaya şehrin kültürel duygularını, sanatsal izlerini taşımaya ve toplumla buluşturmaya, kütüphanelerle, başka alanlarla bunu zenginleştirmeye özel bir gayret gösterdik.” İfadelerini kullandı.

İSTANBUL SANAT MÜZESİ, İBB’NİN İLK SANAT MÜZESİ OLACAK

“Yeni müzeler, merkezler ve galerilerle şehrin kültürel ve sanatsal üretimine ciddi anlamda ortak olan bir yerel yönetim olduk.”  diyen İmamoğlu, “Üstelik bunları yaparken İstanbul'un çok kıymetli kültür miraslarına, hafızlarına dokunarak onların yeniden kent yaşamına kazandırılmasını, onların bir miras, bir emanet olduğunun farkında olarak özel çalışmalar yürüttük. Daha önce olmayan belediyemizin içerisindeki Saraçhane'deki sergi salonumuz, Mecidiyeköy Sanat, Bebek'teki Sarnıç, Galatasaray Meydanı, şu an içerisinde olduğumuz Müze Gazhane Sergi Salonu gibi oluşturduğumuz alanlar ile aslında 10 ayrı sergiyi İstanbul'a kazandırmış olduk. Haliç Tersanesi’nde yoğun bir çalışma içerisindeyiz ve burada bir sanat müzesini kente kazandırmanın çok önemli, özel bir çabasını gösteriyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ilk sanat müzesi olacak.  İstanbul Sanat Müzesi, kentin belki de en eski iki yakasını birbirine bağlayan yeni bir kültür sanat köprüsü işlevinde elde etmiş olacak.” Dedi.

İSTANBUL SANAT MÜZESİ’NDE 250 ESER SANATSEVERLE BULUŞACAK

“Birlikte Sergisi”nin İstanbul Sanat Müzesi'nin bir ön gösterimi gibi olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Türkiye'nin ilk baskı müzesi İMOGA ve İMOGA’nın çok kıymetli kurucusu Süleyman Saim Tekcan Beyefendi ve sevgili kızlarıyla beraber bizimle iş birliği yapmaları ve bu güzel anı bize yaşatmaları benim için de büyük bir gurur vesilesi. Belediyemize yaptığı kapsamlı bağış içinde ben kendilerine çok çok teşekkür ediyorum İstanbul halkı adına. Dolayısıyla burada izleyicilerin karşısına çıkan eserlerin yanı sıra İstanbul Sanat Müzesi'nde de izleyicilerin karşısında 250 eserin çıkacağını şimdiden duyurmak isterim. Tabii bu işbirliğinin farklı paydaşlarının ortak bir motivasyonla kamusal kültür sanat alanına katkı sunma adına çok anlamlı bir örnek oluşturduğuna da işaret etmek isterim. Bu tür iş birliklerine de belediyemizin açık olduğunu ve bütün kültür sanat yaşamı içerisindeki aktörlerle ortak çalışmalar yapmak arzusunda olduğumuzu da belirtmek istiyorum. İstanbul Sanat Müzesi'nde aynı zamanda 1929 yılından bu yana birbirinden değerli sanat eserlerinin eklenmesiyle bugüne ulaşan belediyemizin resim koleksiyonunu da vatandaşlarımız görme imkanına kavuşacak. Tabii ki özel çabalarla koleksiyonumuza kattığımız Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman'ın tabloları da özel bir anı İstanbullularla ve bütün sanatseverlerle buluşturmanın keyfini yaşayacağız.

PAYDAŞLARA ÖZEL TEŞEKKÜR

Birlikte Sergisi’ne  katkı sunan bütün paydaşlara teşekkür eden İmamoğlu, “Markus Bey'e ve tüm diğer dostlara teşekkür ediyorum. Birlikte sanatı, kültürü hayatımızda eksik etmediğimiz an biliniz ki; umudun en yüksek değerlerine kavuşuruz. Anını yaşarız. Ben şahsen, belki çok zorlu bir dönemde görev yapan bir belediye başkanımız olarak kendimi umutlandıran, o umut ve üretme arzusunu en tepeye çıkartan unsurların başında bir şekilde kültür, sanat duygularımı hiçbir zaman unutmadan onlarla paylaşarak, onlarla dertleşerek, onlarla umutlanarak yol haritamı çizmemden kaynaklandığını ifade etmek isterim. Dolayısıyla en küçük çocuğumuzun anı yaşamaya başladığı andan itibaren çocuklarımızdan en yetişkinine kadar kentteki yaşayan 16 milyon insanımızın hayatına yaratıcılığı, kültür sanatı, bu tarz üretimleri sunduğumuz takdirde bu kent insanının 16 milyonunda da aynı umut seviyesinin var olacağına inanıyorum. Dolayısıyla, bu şehirdeki moralin, bu şehirdeki yaşam kalitesinin yukarıya çıkma isteğinin daha büyük yerlere ulaşması için olabildiğince kültür, sanat etkinlikleri yaşamın içerisinde var olmalıdır. Aksi takdirde gerçekten umutsuzlaşırız, karamsar bir toplum olmaya doğru gideriz ki zaten ona ne fırsat vereceğiz, ne de ona tahammül edecek bir insan kitlesi var bu şehirde. Bu şehrin güzel, değerli, sanatsever, yaratıcı, 16 milyon insanına bize bu duygularımızla eşlik ettiği için de gerçekten kendimi çok şanslı bir belediye başkanı olarak görüyorum” diye konuştu.